Geçtiğimiz günlerde yaşanan trajik olay, gözleri genç bir kızın kaybolması ve sonrasında yapılan yoğun arama çalışmalarına çevirdi. 19 yaşındaki Selma Yıldız, ailesi tarafından cennet gibi bir yaz günü arkadaşlarıyla birlikte doğaya çıkmak üzere evden ayrıldı. Ebeveynleri, kızı akşam geri dönmeyince endişelenmeye başladılar. Üç gündür süren umutsuz bekleyişin ardından, genç kızın cansız bedenine ulaşılması hem aileyi hem de bütün şehri derin bir üzüntüye boğdu. Olayın ortaya çıkışı, genç kızın ruh haline dair önemli soruları da beraberinde getirdi.
Selma'nın kaybolduğu haberinin ardından ailesi, hemen polise başvurdu. Olayın duyulması ile birlikte, yerel halk da genç kızı bulmak için seferber oldu. Özellikle gençlerin arasında popüler olan sosyal medya platformlarında #SelmaYıldızTag'i ile çağrılar yapılırken, arama kurtarma ekipleri de bölgeye intikal etti. Ekipler, 19 yaşındaki genç kızı bulmak için yoğun bir çaba sarf etti. Öncelikle yakın çevreleri tarandı, tanıdıklarının ifadeleri alındı. Ancak üç gün boyunca belirgin bir ipucu elde edilemedi.
Arama kısmı, yalnızca profesyonel kurtarma ekipleri ile sınırlı kalmadı. Selma’nın arkadaşları ve akrabaları da çabalara katılarak yakın bölgelerde yürüyüşler yaptılar. Çeşitli alanlarda gönüllü olarak katılan kişiler, arama kurtarma ekiplerine destek vermek için her gün farklı yönlere yöneldiler. Gözler, genç kızın en son görüldüğü yer olan ormanlık alana çevrildi. Gece ve gündüz arama çalışmalarının sürdüğü yerde, hava şartları da aramalara zorluk çıkardı; özellikle gece düşen sis, görüş mesafesini oldukça zorlaştırdı.
Üç gün sonunda bir grup gönüllü arama ekibi ormanın derinliklerinde bir ağaca asılı ceset buldu. Selma'nın cesedi, ailesinin ihbarı üzerine gelen tarafta, kayıp genci arayan ekiplerin yanlarında taşıdıkları ışıklarla ortaya çıkarıldı. Büyük bir gürültü ile söylenen "Yakaladık!" sözleri, hem ekipteki arama kurtarma personelini hem de genç kızın ailesini derinden etkiledi. Üzüntü ve çaresizlik içerisinde çığlık atan Selma'nın yakınları, gözyaşlarına boğulurken olay yerinde bulunan kişiler de duygusal anlar yaşadı.
Yapılan incelemelerde, yasadışı bir durumun ortaya çıkmadığı, genç kızın ölümünün intihar olduğuna dair olasılıklar üzerinde durulmaya başlandı. Ancak detaylar hâlâ belirsizliğini korudu. Şu anda intihar nedeninin neler olduğu konusu üzerine birçok spekülasyon yapılırken, genç kızın sosyal medya hesapları ve telefonuna da el konduğu belirtildi. Arkadaşları, genç kızın psikolojik durumunun bozuk olduğuna dair açıklamalarda bulundu. Aile, Selma'nın son zamanlarda yalnızlık hissi yaşadığını ve intihar düşüncelerinin oluştuğunu, ancak hiçbir zaman böyle bir duruma düşeceğinden haberdar olmadıklarını dile getirdi.
Bu trajik olay, sadece Selma’nın ailesini değil, tüm toplumu da derinden sarstı. Uzmanlar, gençlerde psikolojik sağlık sorunlarına dikkat çekerek, ailelerin çocukları ile daha fazla iletişim kurmaları ve duygusal durumlarına önem vermeleri gerektiği konusunda uyarılarda bulundu. Sonrasında yapılan açıklamalarda, “Selma gibi gençlerin mutlaka destek alması gerekiyor,” denildi. Olayla ilgili soruşturmanın devam ettiği, canlı ve güçlü olan gençlerin ruh hali üzerinde yapılan analizlerin sonuca ilerlemesine yardımcı olacağı vurgulandı.
Tüm bu gelişmeler, gençler arasında geçiş dönemi olarak adlandırılan dönemlerde yaşanan zorluklar ve ruhsal problemler üzerine derin bir düşünmeye sevk etti. Selma’nın hikayesi, özellikle gençlerin duygusal ve psikolojik dünyalarının daha da yakından takip edilmesi gerektiğinin altını çizerken, toplum olarak daha dikkatli olunması gerektiği gerçeğini gözler önüne serdi. Yaşanan bu olayın, gençlerin sağlığı için bir dönüm noktası olması temennisi ile herkes bir araya gelerek değişim ve gelişim yaratmanın yollarını aramak adına harekete geçti.