Türkiye'nin başkenti Ankara'dan, Suriye'nin başkenti Şam'a doğrudan uçuşların başlaması, iki ülke arasındaki ilişkilerin yeniden canlanmasının ilk adımı oldu. Uzun yıllar süren siyasal gerginlikler ve iç savaş nedeniyle kapalı kalan hava sahalarının tekrar açılması, taraflar arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden yapılandırılması adına önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Bu uçuşlar, her iki ülkenin de ekonomik ve sosyal alanlarda etkileşimlerini artırması yönünde umut verici bir sinyal taşıyor.
İlk uçuş, 1 Kasım 2023 tarihinde gerçekleşti ve Türk Hava Yolları tarafından düzenlenen sefer, Ankara Esenboğa Havalimanı'ndan kalkarak Şam Uluslararası Havalimanı'na ulaştı. İlk uçuşa yoğun bir ilgi gösterilirken, seferin her hafta belirli günlerde yapılması planlanıyor. Yetkililerin yaptığı açıklamalara göre, uçuşların sayısı talebe bağlı olarak artırılabilecek. Ayrıca, her iki ülke arasındaki ticaretin gelişmesine katkıda bulunacak olan bu seferler, iş dünyası için de yeni fırsatlar sunuyor.
Uzun yıllar birbirine kapalı kalan iki ülke, tarihin en zor dönemlerinden birini geride bıraktı. 2011 yılında başlayan Suriye iç savaşı, Ankara-Şam ilişkilerini ciddi anlamda etkiledi. Türkiye, iç savaş boyunca Suriye'deki muhalefete destek verirken, bu durum iki ülke arasındaki diplomatik ilişkileri dondurmasına yol açtı. Ancak son yıllarda değişen jeopolitik denklemler ve Türkiye'nin farklı bir dış politika anlayışına yönelmesi, bu ilişkilerin yeniden inşası için zemin oluşturdu.
Uzmanlar, Ankara-Şam arasındaki uçuşların sadece turistik ve ticari ilişkiler değil, aynı zamanda kültürel değişimleri de beraberinde getireceğini belirtiyor. İnsanlar, farklı kültürleri tanıma fırsatı bulacak ve bu durum iki ülke halkları arasında anlayış ve hoşgörünün artmasına katkı sağlayacak. Bu tarihi uçuş, yalnızca hava trafiğinin yeniden başlaması değil, aynı zamanda iki ülkenin ortak geleceği için önemli bir adım olarak da öne çıkıyor. İki ülkenin hükümetleri, karşılıklı ziyaretleri teşvik ederek, gelişmiş ticaret anlaşmaları ve işbirlikleri oluşturarak kapsamlı bir strateji belirlemeli. Umut verici olan bu gelişmeler, Orta Doğu'daki barış ve istikrar arayışına katkı sağlayabilir.
Uçuşların başlamasıyla birlikte, Türkiye'nin Suriye'deki inşaat ve yeniden yapılanma süreçlerine katkı sağlaması da gündeme geldi. Birçok Türk şirketi, Suriye'deki yeniden yapılanma projelerine dahil olma niyetinde. Bu bağlamda, Türkiye'nin genç ve dinamik iş gücü, Suriye'deki projelerde önemli bir rol oynayabilir.
Ayrıca, bu ilk uçuşun, Lazkiye, Halep gibi şehirlerin de Türk turizmi açısından önemli destinasyonlar haline gelmesine yol açması bekleniyor. Gelişmiş turizm sektörleri ile iki ülkenin turistik potansiyeli, bu yapılanma sürecinde önemli bir katkı sağlayacak.
Sonuç olarak, Ankara'dan Şam'a yapılan ilk uçuş, sadece bir hava yolculuğu değil, aynı zamanda yıllardır kapalı kalan kapıların açılması anlamına geliyor. İki ülke arasındaki ilişkilerin yeniden tesis edilmesi, hem ekonomik hem de kültürel anlamda büyük fırsatlar sunuyor. Gelecek günlerde daha fazla seferin gerçekleştirilmesi ve dolayısıyla, Türkiye ile Suriye arasında daha güçlü bir bağ kurulması bekleniyor. Uçuş sayılarının artması ve yeni işbirliklerinin ortaya çıkmasıyla birlikte, bu tarihi pilot proje, belki de iki ülkenin geleceğinde yeni bir dönüm noktası olabilir.