Son günlerde uluslararası medya gündeminin sıcak konularından biri, ABD'nin Suriye'deki askeri varlığını sona erdirip erdirmeyeceği tartışmalarına dair haberlerdir. Özellikle İsrail basınında yer alan iddialar, ABD'nin Suriye'deki askerî varlığını azaltma kararı aldığı yönünde. Bu gelişme, Suriye’deki iç savaşın yaklaşık on yıllık geçmişine ışık tutarken, Orta Doğu’daki güç dengelerinin nasıl etkilenebileceği konusunda birçok soruyu beraberinde getiriyor.
ABD, Suriye'deki çatışmalara ilk olarak 2014 yılında IŞİD’e karşı operasyon başlatarak dahil olmuştu. O tarihten bu yana, yaklaşık 900 Amerikan askerinin Suriye’de bulunduğu tahmin ediliyor. Bu askerler, IŞİD’in yeniden yapılanmasını önlemek ve yerel güçlere destek sağlamak amacıyla bölgede görev yapıyordu. Bununla birlikte, ABD'nin askeri varlığı, Suriye'deki siyasi gelişmeler ve komşu ülkelerin güvenlik kaygıları nedeniyle de önemli bir tartışma konusu olmaya devam etti.
İsrail, Suriye'deki ABD varlığını, kendi ulusal güvenliği açısından kritik bir faktör olarak görüyordu. ABD'nin varlığı, İran’ın Suriye’deki etkinliğini sınırlamak için önemli bir denge unsuru oluşturuyordu. Ancak, son zamanlarda ortaya çıkan çekilme haberleri, İsrail'de ciddi kaygılara yol açtı. İsrail’in güvenlik olarak hissettiği tehdit, üzerinde ısrarla durduğu İran’ın Suriye’deki askerî varlığı ve Hizbullah’ın güçlenmesiyle doğrudan bağlantılı.
İsrail basınında yer alan analizler, ABD’nin Suriye’den çekilmesinin, bölgedeki güç dengesini alt üst edebileceği uyarısında bulunuyor. ABD askerlerinin çekilmesi, sahada aktif olan İran ve Rusya gibi ülkelerin daha fazla kontrol sahibi olmasına kapı aralayabilir. Ayrıca, bu durumun, IŞİD kalıntılarının yeniden ayağa kalkmasına olanak sağlayabileceği düşünülüyor.
Suriye'deki gelişmeler, sadece bölge ülkeleri için değil, tüm dünya için büyük bir risk taşımaktadır. Dolayısıyla, bu konudaki her yeni bilgi ve haber, uluslararası arenada dikkatle izleniyor. Ayrıca, ABD’nin Suriye’den çekilme kararının resmi bir açıklama ile doğrulanması durumunda, bunun bir dizi siyasi ve askeri etki yaratması bekleniyor. Beyaz Saray’dan ve Pentagon’dan henüz kesin bir açıklama yapılmaması, özellikle Ortadoğu'da gerilimi artırmakla kalmayacak, aynı zamanda uluslararası ilişkilerde de yeni bir tartışma başlatacaktır.
Böyle bir kararın alınması, aynı zamanda ABD’nin uluslararası politikasını ve müttefikleriyle olan ilişkilerini de sorgulanabilir hale getiriyor. Kuzey Suriye’deki Kürt güçler, ABD'nin çekilme kararı sonrası kime güveneceğini düşünmeye başladı. Washington ile ilişkileri karmaşık bir hale gelen bu güç, müttefik arayışındaki belirsizlikle karşı karşıya kalacak. Özellikle Türkiye’nin olası müdahaleleri ve Suriye’nin toprak bütünlüğü konusundaki endişeleri, bu çekilmenin etkileri arasında önemli birer yer tutuyor.
Sonuç olarak, ABD’nin Suriye’den çekilme kararı yalnızca bölgedeki güvenlik dinamiklerini değiştirmekle kalmaz, aynı zamanda küresel güvenlik konularında da derin dalgalar yaratabilir. Yakın gelecekte, bu durumun yaratacağı siyasi ve askeri etkileri daha net bir şekilde göreceğiz. Ancak şimdi, İsrail basınındaki haberler, bu konudaki endişeleri ve beklentileri artırarak uluslararası gündemin ana maddelerinden biri haline gelmiştir. Gelişmeleri dikkatle izlemeye devam edeceğiz.